Mono etilen glikol İnşaat sektörünün gelişmesi ile insan hayatında çok önemli bir göreve dahil olmuştur. İnsanlar yaz sıcaklarında kapalı alanlara girdiklerinde bir serinlik hissi oluşur. Kapalı alanlarda ısıtma soğutma sistemleri vardır.
Bu sistemler kapalı devre sistemleridir. Kapalı devre sistemlerinde soğutma ve ısıtmayı sağlayan en önemli faktör su’dur. Bu sistemlerde gerekli olan soğuk havayı sağlayabilmek için su sıcaklığının çok düşük noktalara dayanıklı olacak şekilde kimyasal özellik kazanması gerekir.
Kapalı devre sistemlerinde dolaşımda olan suyun, belirli bir sıcaklığa kadar donmasını engellemek için suyun glikol ile modifiye edilmesi gerekmektedir. Su ve mono etilen glikol karışımının donma noktası, su içerisinde bulunan mono etilen glikol miktarının artması ile birlikte çözeltinin donma noktası düşecektir.
Buradaki en önemli nokta, mono etilen glikol’ün donma noktası -13 °C dir. Fakat su ile 50%50 oranında karıştırıldığında çözeltinin donma noktası -36.8 °C civarında olacaktır. Bu kimyasal etki ile soğutulmuş su çok düşük sıcaklıklarda bile donmayacaktır. Bu sayede sürdürülebilir soğuk ve sıcak hava sağlanmış olacaktır.
Kapalı devre sistemlerinde korozyon oluşmaktadır. Korozyon, metalin içerisinde oluşturduğu sorun ile metalde delinmeler ve patlamalara sebep olmaktadır. Bunun sonunda ısıtma ve soğutma sistemlerinde aksaklıklar ve büyük problemler meydana gelmektedir.
Bunun içinde kapalı devre sistemlerinde korozyon oluşumunu önlemek için korozyon inhibitörü kullanılmaktadır. Korozyon oluşumu sert suların bulunduğu ortamlarda metalin aşınması ile oluşur. İnhibitörler metal yüzeyinde jel tabakası oluşturarak metal yüzeyi korumaktadır.
Suyun donma noktasını düşürmek için farklı kimyasallar bulunmaktadır. Bu kimyasallar aşağıdaki gibidir.
Bu kimyasallar arasında içme ve kullanma sularına karışması olma ihtimali durumunda etilen glikol kullanılmamalıdır. Bunun yerine propilen glikol kullanılmalıdır.
Etilen glikol bilinen en önemli antifriz sıvısıdır. Araç motorlarına katılan antifriz katkıları mono etilen glikol ile yapılmaktadır. Bunun yanında korozyon inhibitörü ve yosun önleyici kullanılması gerekmektedir.
Antifriz üretimlerinde en önemli hususlardan bir tanesi antifriz kullanılacak alandaki metalin çeşididir. Mono Etilen Glikol korozif bir maddedir. Bundan dolayı metali aşındırma kabiliyetine sahiptir. Bunun için metale uygun korozyon önleyici inhibitörler kullanılır.
Propilen glikol, monoetilen glikol gibi antifriz özelliklerine sahiptir ve sıvıların donma noktasını düşürmeye yardımcı olabilir. MEG ile birlikte kullanılarak antifriz etkisi artırılabilir.
Glikol eterler, monoetilen glikol ile birlikte kullanıldığında antifriz performansını artırabilir. Özellikle trietilen glikol (TEG) ve dietilen glikol (DEG), bu amaçla yaygın olarak kullanılan glikol eterlerindendir.
Koruyucu katkı maddeleri veya inhibitörler, MEG ile birlikte kullanılarak sıvıların korozyonunu ve paslanmasını önleyebilir.Su, MEG’nin antifriz etkisini artırmak için kullanılan bir diğer yaygın katkı maddesidir. Su ile MEG karışımları, daha düşük sıcaklıklarda donmayı engellemeye yardımcı olabilir.
Sodyum Sitratın Gıda Sektöründeki Yeri ve Kullanım Alanları Sodyum sitrat beyaz renksiz kristallere sahip…
Sodyum Hidroksitin Plastik Sektöründeki Kullanımı ve Endüstriyel Avantajları Sodyum hidroksit, plastik ve kauçuk üretiminin…
Magnezyum Klorürün Kozmetikte Kullanımı ve Cilt Üzerindeki Faydaları Magnezyum Klorürün sağlığa birçok faydası vardır.…
Labsa'nın Deterjan Endüstrisinde Kullanımı ve Üretim Süreci Labsa deterjan sektörünün ana hammaddelerinden biridir. Çamaşır tozu,…
Guar Gum Neden Kozmetik Sektörünün Vazgeçilmez Kahramanıdır? Guar gum, kozmetik sektöründe yaygın olarak kullanılan doğal…
Sorbitol Nedir, Nasıl Üretilir ve Nerelerde Kullanılır? Sorbitol C6H14O6 kimyasal formülüne sahip bir şeker alkolüdür. Yaygın…