Bugün sizlere Tarımsal Ekonominin nasıl sağlam temeller üzerine oturtulacağına dair bir fikri paylaşmak istiyorum.

Tarım Ürünlerinde kendi kendine yetebilmek, bir ülkenin Ulusal güvenlik meselesi olmakla birlikte, Tarım ürünlerini katma değerli ürünlere dönüştürmek de kendi başına büyük bir başarıdır.

Türkiye’nin Laktik Asit ve Laktik Asit kaynaklı ham madde üretimi hiç yoktur. Üretim olmamasına karşılık, bu ürün grubunu içeren yaklaşık 8 Milyon Usd tutarında İthalat yapılmaktadır.

Laktik Asit üretimi ise kolay bir şekilde heksozlardan veya heksozlara bölünebilen, mısır şurubu, şeker pancarı suyu, melas ve peyniraltı suyu, buğday, mısır ve patates nişastaları  gibi maddelerden fermantasyon yöntemi ile üretilmektedir.

Belçika, Laktik Asit ve türevleri konusunda iyi bir üretim altyapısına sahiptir. İlginç bir şekilde bu hammaddelerin üretimi için gerekli ham maddeyi ithal etmektedir. Belçika’nın 2021 yılında yaklaşık 500 Milyon € değerinde mısır ithalatı bulunmaktadır. Muhakkak ki bu ithal ettiği mısırın bir bölümünü bu alanda ki üretimde kullanmaktadır.

Türkiye muazzam bir şekilde Şeker Pancarı, Mısır ve Buğday üretebilecek alt yapıya sahiptir. Fakat çiftçilerimizin artan gübre maliyetleri ve makul bir fiyattan ürününü pazara sunamayışından kaynaklı olarak tarım alanındaki üretim artışı istenen düzeyde gerçekleşmemiştir.

Her ne kadar 2022 yılı sonu itibari ile 6.5 Milyon Mısır üretimi ile rekor kırılmış olsa da, bu oran ülkemizin ihtiyacını yeterli düzeyde karşılamamaktadır. Yaklaşık 9.5. Milyon ton mısır kullanımı bulunmaktadır. Bu mısırın 7.6 milyon tonu yem sektöründe kullanılmaktadır. Yani işlem görmeden doğrudan katma değersiz olarak. Buradaki kullanım alanının çok yüksek olmasının en büyük nedeni; Kanatlı hayvan üretiminin yaklaşık 3-4 katı düzeyinde artmış olmasıdır.

Buradan yola çıkarak, Laktik Asit ve türevlerinin üretimi konusunda Belçika’dan daha avantajlı bir altyapıya sahip olduğumuz, gerek tarım sektöründeki fırsatlar, gerekse üretilen ürünün satılabileceği ülkelere olan Lojistik avantajı ile ön plana çıkmaktadır.

Ülkemizde kurulacak olan Laktik Asit ve Türevlerini içeren Endüstriyel bir tesisin, Tarım-Kimya Endüstrisi temelini sağlamlaştıracağı su götürmez bir gerçektir.

Tabi bundan önce, Mısır üretimi için 62.00₺/Da mazot desteği ve 21.00 ₺/Da gübre desteğinin %30-50 oranında artırılarak, çiftçinin daha az endişe barındıran üretim sistemine entegre olması sağlanabilir.

Her ne olursa olsun Tarımsal girdisi olan her hangi bir Kimya Endüstrisinin kurulması, ülkemiz için muazzam fırsatlar barındırarak enflasyonun oluşumuna darbe indirecektir.

Bu sebeple gelecek kuşaklara daha müreffeh bir altyapı oluşturmak amacıyla, bu sorumluluk hepimize aittir.